25 Ağustos 2015 Salı

DELİKANLI

Utanmadan kendini yazmak için alçakça kendine aşık olmalısın.

Nasıl oluyor da akıllı bir adamın dile getirdikleri kendinden daha aptalca görünebiliyor?

Bazen olaylar öyle bir gelişir ki insan hiç kopamaz.

Savunmasızların başına hep bu gelir: Yok oluşa gittiklerini bile bile giderler.

Her insanın bu gökyüzü altında görüşünü belirtmeye hakkı vardır.

Herkes dikkate alınmayı hak etmiyor.

Her kadın, ne anlatırsa anlatsın, yaşamı boyunca birilerinin boyunduruğu altına girme çabasındadır.

Gizli güçlere sahip olmak ve bunu bilincine varmak, açıkça egemenlik kurmaktan çok daha zevklidir.

Sözcüklerle dile getirilenden çok daha fazlası insanın içinde kalıyor.

İnsana, yapılacak bir şeyin yok nasıl denir? Yapılacak bir şeyin olmamasını hiç bir zaman tasavvur edemem! İnsanoğlu için çalışın ve gerisini dert etmeyin. Eğer dikkatlice bakarsak yapılacak o kadar çok iş var ki yaşam süresi buna yetmiyor!

Bir duyguyu ortadan kaldırabilmek için, yerine başka bir duygu koymak gerekir.

Neden kesinlikle soylu olmam gerekiyor? Üstelik her şey yalnızca bir an sürecekse?

Birçok güçlü insan, birilerini ya da bir şeyleri bulup ona tapınmak için doğal bir gereksinim duyar. Güçlü insan için bazen gücünü taşımak zor olur.

İnsanların kırıcı olmaları belki de daha iyi: En azından başkalarını kendilerini sevme zahmetinden kurtarıyorlar.

Yakınarak insanları onurlandırmaktansa , susmak on kat daha soylu bir davrnanıştır.

En basit şeyler, tüm derin ve aptalca düşünceler denendikten sonra görülür.

Kişilik sahibi olduktan sonra beceri,yetenek ve bilgi kendiliğinden gelecektir.

Bir 'hiç' i bile en tepeye götürebilen tek şey paradır.

Aptal insanlar her zaman gerekenden fazlasını söylerler ve bundan hoşnut olurlar.

İnsan içtenlikli olsa bile bazen tiyatrovari davranışlarda bulunabiliyor.

İdealsiz para toplumu mahva sürükler.

Yararlı olmaktan daha yüce bir şey yoktur.

İnsanlar doğaları gereği aşağılıktır ve korktuklarından dolayı severler.

Birileri dürüstlüğü vaaz ediyorsa kendisi de dürüst olmalıdır.

Ağızdan kaçırılan güzel bir düşünce, kadın için en ince iltifattan bile daha değerlidir.

Yaşamımızdaki küçük felaketler olmazsa yaşamaya değmez.

Sevgiyi hak etmek gerekir.

Herkes görevini yapsaydı ortaya herkes için yararlı bir sonuç çıkardı.

Eğer kendine saygı duyuyorsan sırdaşa gereksinim duymazsın.

Belki de bu bir düş.. Ama düşümüzü bizden almasınlar.

Sadelik, aslında kurnazlığın doruk noktasıdır.

Her insanın düşlemsel, sıradışı, yada mucize olarak gördüğü, koruduğu bir anısı, bir düşü, bir karşılaşması vardır.

En çok sevdiğin insanı en önce kırarsın.

Gülmek her şeyden önce içtenlik gerektirir.

İhtiyara mezar, ama gence yaşamak düşer.

İnsan kendi kendine eziyet eder.

Güçlü bir kişiliğin, güçsüz olana duyduğu aşk bazen eşit kişilikler arasındaki aşktan daha şiddetli. olabiliyor ve daha çok acı verebiliyor.

Tanrısız yaşamak ise gerçek bir acı.

İnsanın ruhunda hem en üstün idealleri hemde en büyük alçaklığı nasıl barındırabildiğine şaşırmışımdır. Üstelik bunu yaparken içtenliklidir.

Erkek özellikle yüce gönüllüyse, kadının tam bir kölesi olur.

Her şeyden çok üç kağıtçılık için dürüst insanlara gereksinim vardır.

İnsan yaşamında her işe ve her şeye zarar veren alışkanlık; aşırı heyecanlanmaktır.

Sözle her şey söylenebilir ya da ima edilebilir; ama cesaret edip harekete geçmek  güçlü kişilikli olmayı gerektirir.




FYODOR DOSTOYEVSKI