1 Mayıs 2018 Salı

DİRİLİŞ NESLİNİN AMENTÜSÜ

Kültür ve medeniyetimizi yaşatmak, sadece geçmişte konanları muhafaza etmek gibi müze işlemi değil, aynı zamanda aynı kültür ve medeniyetin çağ içinde doğurganlığını korumasını sağlamaktır.

Cephede yurdu  korumakla, yurdun içinde kendi medeniyetimizi gözler önünde tahrip edenlerle savaşmak, birbirinden farksızdır.

Cihadı sadece savaşta, cephede silahla çarpışmak biçiminde yorumlama gibi dar ve sınırlı anlayışa saplanmamalı. Kültür ve medeniyet savaşını da öncelikle borç olan savaşa katmalı. Daha doğrusu bu tür savaşı, o savaşın içinde düşünmeli.

Medeniyetimizin, çağımızda, bir tekniği, bir sanat ve estetik ifadesi, bir düşünme dinamiği, bir bilim ağı olmalı. Ki batı uygarlığıyla savaşabilelim ve benliğimizi koruyabilelim.

Peygamber, inanmayanların karşısına, hem söz ve düşünce, hem ahlak, hem Tanrı'ya tapınma, hem de silah ve müslüman şairlerin şiirleriyle çıkmıştı.

Müslüman kuvvetli olmak borcundadır. Hem kendi inanç ve medeniyetini korumak,hem zulmü insanlığa el koymasına mani olmak için.

Kültürsüz ekonomi, ekonomisiz kültür düşünülemez. İnançsız , ahlaksız kültür ve ekonomi düşünülmediği gibi.

Kadın ve iş düzeni, kadının özelliğini ve iç özgürlüğünü yok etmeyecek biçimde yeniden düzenlenecek, bugün görülen, kadının özgürlüğü adı altında, yedek bir erkek türüne dönüştürülerek yozlaştırmaya gidiş önlenecektir.




SEZAİ KARAKOÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder