23 Temmuz 2018 Pazartesi

HAYVAN ÇİFTLİĞİ

'' Şunu da unutmayın ki, insana karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz. Onu alt ettiğiniz zaman bile, onun kötü alışkanlıklarını benimsemeye kalkmayın. Hiçbir hayvan asla bir evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, giysi giymemeli, içki ve sigara içmemeli, paraya el sürmemeli, ticaretle uğraşmamalı. İnsan'ın bütün alışkanlıkları kötüdür. Ve en önemlisi, hiç bir hayvan başka bir hayvanı öldürmemeli. Güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı, hepimiz kardeşiz. Bütün hayvanlar eşittir.''


Alınması gereken kararlar her zaman domuzlar tarafından ortaya atılıyordu. Öteki hayvanlar nasıl oy verileceğini biliyorlar, ama kendi başlarına bir karara varamıyorlardı.


Bu dünyada açlık ve yokluk içinde yaşıyorlardı; başka bir yerlerde daha iyi bir dünyanın bulunmasından daha doğru, daha anlaşılır ne olabilirdi?


Dört ayak iyi, İki ayak daha iyi!


Bütün hayvanlar eşittir. Ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir.


Hayvanlar daha çok domuzlardan  mı yoksa çiftliğe gelen insanlardan mı korkmak gerektiğini kestiremiyorlardı.


Domuzlarla insanlar arasında en küçük bir çıkar çatışması yoktu, olması için de bir neden göremiyordu. Verdikleri uğraşlar da, karşılaştıkları güçlükler de birdi. İşçi sorunu her yerde aynı değil miydi?


Bay Plinkton tombul yanakları mosmor kesilinceye kadar kahkaha attıktan sonra espriyi patlattı: ''Sizler aşağı kesimden hayvanlarla uğraşmak zorundaysanız.'' dedi. ''bizler de bizim aşağı sınıflardan insanlarımızla uğraşmak zorundayız!''


Napoleon ''Beyler,'' dedi. ''Bir kez daha şerefe kaldıracağız bardaklarımızı, ama bu kez Hayvan Çiftliği'nin şerefine değil! Bardaklarınızı ağzına kadar doldurun. Haydi bakalım, beyler: Beylik Çiftlik'in şerefine!'' 
Dışarıdaki hayvanlar bu sahneyi seyrederlerken, bir tuhaflık sezinlediler. Domuzların yüzünde değişen bir şeyler vardı, ama neydi? Clover'ın yaşlı donuk bakışları, yüzler üzerinde bir bir geziniyordu. Domuzların bazılarının çeneleri beş kat, bazılarının dört kat, bazılarının da üç kat olmuştu. Ama eriyip değişmekte olan şey neydi? 


Dışarıdaki hayvanlar bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları ayırt edemiyorlardı.



GEORGE ORWELL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder